Kıskançlık – Canlı Sohbet Hattı
Kıskançlık, insanoğlunun en doğal, en evrensel duygularından biridir sevgili canlı sohbet hattı kullanıcıları. Sevilen bir kişinin başkasıyla paylaşılmasına katlanamamak olduğuna göre, sevginin olduğu her yerde kıskançlık da vardır. Belli bir ölçüye kadar sevgi gülünün dikeni sayılabilir. Ancak bu doğal duygu insanı kemiren bir tutku olmaya başlayınca, sevgiyi gözeten bir duygu olmaktan çıkar ve sevgiyi yok eden bir zehir haline dönüşür. Kıskançlık başka şeye benzemez. Can yakar, yıkıcıdır.İnsanların bu duyguya bu kadar yapışıp kalmasının sebeplerinden biri de, kıskançlığın, özlemi duyulan pek çok temel hisse cevap veriyor olmasıdır. Pek çoğumuz sevdik mi kıskanç olmayı da doğal kabul ederiz. Kendiliğinden oluveren bir durum gibi bakarız. Kıskançlık, kişiye hiçbir uyarı sinyali yollamadan, kendi değerinden, kendi cazibesinden şüphe ettirir hale getirir. Sevgilinin cevap vermediği her telefona, ‘Ben olduğumu bilmesine rağmen açmadı’ şeklinde yorumlar yapılmaya başlar. Karısının her süslenip dışarı çıkmasında, ‘Kiminle buluşmaya gidiyorsun? ‘diye soran bir kişi haline dönüştürür. Kıskanç bir kişi bu güçlü duygunun peşine takılıp gitti mi, adeta dünyayla bağı kopar, buna odaklanır ve kolay kolay da vazgeçemez sevgili canlı sohbet hattı kullanıcıları. Kıskançlığı tetikleyen şey kişinin kimliği, onun benlik algısıyla ilgilidir. Kıskançlığın kökleri kişinin kendisini güçlü, bağımsız ve arzulanır hissettirecek sevgi ve erotizm dolu tepkilerden yoksun kaldığı çocukluk ya da ilk gençlik yıllarına kadar uzanır. Bu kör tutkunun çıkış noktası güven duygusunun temellerinin atıldığı çocukluk çağıdır. Yani sorunun kaynağı da çözümü de ‘burada ve şimdi’ değildir genellikle. Bu yüzden sevgili canlı sohbet hattı kullanıcıları bu duyguyla baş etmek kolay değildir. Hatta bu durumdan dolayı psikolojik destek alma noktasına gelenlerin dahi hızlı ve kolay bir şekilde bundan kurtulduklarını söylemek zordur. Çünkü etkili bir tedaviye yönelik hızlı ve sihirli hazır reçeteler yoktur. yileşmeye gidilen yolda öncelikle bakış açısında ciddi bir değişiklik yapmak gerekir. Kıskançlık bizi insan yapan unsurların büyük bir kısmının ardında ve pusudadır. Dolayısıyla hayatımızı kıskançlığın merceğinden bakarak masaya yatırdığımızda, hayatımızın dönüm noktalarını daha iyi anlama şansını da elde etmiş oluruz.
2130 total views, 2 today